21 Mart 2014 Cuma

FOOTBALL MANAGER 2014 HAKKINDA

Yaklaşık 3-4 aydır bu oyunu çözmek için uğraşıyorum, zaman zaman yabancı forumlara girdim zaman zaman ise oyunun içinde farklı yöntemleri deneyip sonuç almaya çalıştım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki takım yönetimi, daha önce piyasaya sürülen hiç bir manager oyunu kadar kolay değil, en uç noktaya ulaşılmış yani adamlar yapmış anlayacağımız, kendimizi futbolun bütün olumlu ve olumsuz yönleri ile oyunun içinde bulabiliyoruz. Burada size aktaracaklarım tamamen şahsi fikirlerim olmakla beraber aralarında yabancı forumlarda gözlemlediğim ortak fikre sahip olduğum insanların paylaşımlarıda bu yazı içinde mevcut olacak.

Öncelikle takım seçiminden başlarsak, 3-4 ay içinde Atletico Madrid, Juventus ve Galatasaray ile oynadım, hepsiyle 2020'ye kadar geldim bugün ise hala Galatasaray'ın başındayım. Amacım, oynattığım takımlara italyan futbolu oynatmak, oynatabilmek (Mancini Galatasaray'a oynatamıyor bari ben oynatmaya çalışayım ). Ne kadar başarılı oldu ? sorusuna cevap ; Atletico Madrid haricinde kalan iki takımda başarıya ulaştım. Oyunun yapılanmasında editörler tamamen günümüzün mental yapılarını aşılamışlar takımlara. Atletico'ya 3-5-2 ve 3-6-1 oynatamadım olmadı. Juventus bunun için biçilmiş kaftan, Galatasaray'a bakacak olursak yardımcılarınız Lombardo ve Carminati  dolayısı ile bu felsefeyi takıma aşılamak güç değil, biraz zaman alsa dahi takımı bir yerlere getirebiliyorsunuz.


Bir takımda kalıcı olmak ve kovulmamak tüm userların tek amacı. FM2014 biraz bu konuda başınızı ağrıtabilir. Özellikle prim seçimleriniz, futbolcu transferleriniz, idman programınız ve sahaya yansıyan çalışmalarınız önemli etkenler. Bir makine düşünün ve tıkır tıkır işlemesini istediğiniz bir sistemi olsun istiyorsunuz, kısacası taktik sorunsalını size bir kaç resim ile birlikte açıklayarak anlatacağım. Tarafsız olması için Juve'yi seçtim.


Yukarda gördüğümüz taktik tahtasında gördüğümüz düzen tavsiye ettiğim taktik düzenidir.         Yani 3-6-1 dediğimiz 'Cobra' adı verilen taktiktir. Çoğu zaman Antonio Conte, çoğu zaman Marcello Lippi'nin kullandığı taktik olarak bilinir. Takım direktiflerini, resmin sol kısmında gördüğümüz şekilde ayarlayabiliriz. Asıl soru bu takımın saha içinde nasıl göründüğü ve bunu başarı ile uygulayabiliyor mu ?




Görüldüğü üzere saha içi dağılımı bu şekilde. Öncelikle savunmanın önünde oynayan oyuncunuz takımın orkestra şefi olması gerekir. Pirlo gibi Selçuk İnan gibi, Xavi gibi veya şunu savunmayı sıkı tutmak adına fiziksel kapasitesi daha kuvvetli ayrıca oyun kurma yeteneğine sahip bir oyuncu tipi bu bölgede yer alabilir. Yaya Toure, Daniele De Rossi türevleri. Kanat oyuncuları bu oyunun kilit noktası desek yanılmayız çünkü, bulunduğu koridoru etkili kullanan, atletik ve devamlılığı olan bir oyuncu takımınıza hatrı sayılır bir şekilde katkı sağlar. Ganalı oyuncu Kwadwo Asamoah ve İsviçreli Stephan Lichtsteiner bu işi yapan en iyi oyuncular arasında başı çeken isimler. Gerek fiziksel kapasiteleri, gerekse oyun zekaları kullandıkları olumlu toplarla birleşince size başarıyı getirebiliyorlar. Orta sahayı güçlü tutmak başarının anahtarıdır, gerek fiziksel özellikleri ile gerek zihinsel özellikleri ile sivrilen oyuncuları mutlaka scout ekibiniz ile birlikte çalışarak takımınıza dahil edin. Forvet oyuncunuzu Pivot olarak tercih edebilirsiniz isterseniz Agüero tarzı forvetler alabilirsiniz.


Bu oyunda, öteki yapımlara nazaran gözlemlediğimiz bir fark daha var. Teknik ekibiniz..
İlk defa takım yapısına direkt etki eden teknik ekip elemanları görüyoruz.
Önereceğim İsimler saha dışında takımınızı seviye atlatmak için çalışacak olan insanlar olacak.
Özellikle milli takımlara bakın, imza attırması daha kolay, asla maliyeti önemsemeyin özellikleri 18-19'u bulan teknik ekip demek takımınıza ekstra katkı yapabilir.

Franco Tancredi : İngiltere milli takım kaleci antenörüdür ama bazen bu işi kabul etmiyor antrenör olarak dahi ekibinize katmanızda fayda var.

Massimo Neri : İngiltere milli takımında teknik ekibinde görevli bir personeldir, aradığınız asistan diyebilirim. maaş aralığı 2,900 - 3,400 EU / haftalık arasında değişebilir.

Cristian Karambeu : Eski fransız milli futbolcu porstmouth'un scout'u. minimum 4 yıldızlı oyuncular bulup size sunar.

Pako Ayesteran : Benfica'nın fitness antrenörüdür. özellikleri yüksek fitness koçu almak demek oyuncuların dayanıklılığını arttırır, kondisyon yüzdeleri maç sonunda standartı olan 75-80 in aşşağısına düşmez, bu takımın devamlılığı için önemli bir etkendir.

Brian McClair : Manchester United / Genç Takım Antrenör. Bu personeli kadronuza katmanızı özellikle öneriririm. 2,5 - 3 yıldız aralığında futbolcu yetiştirme özelliğine sahiptir. Potansiyeli ise 4-5 yıldız arasında değişiyor.

Gianni Fanni : Bologna'nın takım doktorudur. Sakatlıktan dönecek oyuncularınız doktorlarınız ne kadar iyi ise o kadar erken döner.

David Fevre : Blackburn'un takım doktoru.

Cladio Gaudino : İtalya milli takım fitness koçudur.

Vincenzo Pincolini : D.Kiev fitness koçudur.

Roberto Bategga : Free'dir, hemen kapın. iyi bir scout olabilir sizin için.

Wolfgang Dremmler : Bayern'in scout ekibindedir. Küçük alman panzerlerini çıkartıp size sunar.

Uwe Wester : S04'ün scout ekibinde yer alır.

Antonio Galan : Real Madrid scout ekibindedir, genellikle Valladolid, Santander, Almeira gibi ikinci sınıf takımlardan yetişen genç yetenekleri size sunar.

FUTBOLU BIRAKIP TEKNİK EKİBİNİZE KATABİLECEĞİNİZ İSİMLER :

Didier Drogba : İyi bir 19 yaş altı menajeri oluyor.

Saka Tiene : Takımımda Drogba'nın yardımcısı özellikleri 1-2 sene içinde yükseliyor. Tecrübeli hale geldiği zaman elimde tutmak zor . Sözleşme maddesine genelde potansiyelli genç teknik ekip personelleri antrenörlük teklifinde serbest kalma maddesi koydurabiliyor, buna dikkat etmekte fayda var.

Daniele De Rossi : Antrenör kadromda yer alıyor.

Francesco Totti : Asistanım. haftalık maaşı 7,000 - 8,000 ( standartın altında ) kaçırmayın.

Selçuk İnan & Burak Yılmaz : İkisini ayırmak istemedim :) 19 Yaş altı takımın yardımcı antrenörleri. Özellikleri 11-12 yi geçmiyor ama takım üstünde büyük hatrı var ikisininde gelişmesini bekliyorum.

Wesley Sneijder : 39 yaşında ve 19 yaş altı antrenörlerinden. alt takımı sürekli takip ediyorum başarılı sonuçlar çıkarıyorlar. oyuncular kendi özelliklerini genç futbolculara aşıladıklarını okumuştum bir kaç forumda, ne kadar doğru bilinmez ama küçük bir wesley bekliyorum.

REGEN KONUSU : Regen'in manası Regeneration'ın kısaltılmış halidir. Türkçe karşılığı ; Yenileme, Rejenerasyon anlamına gelir. Oyuna ise anlamı direkt yansımıştır. Regenler oyunun her sene belirlenmiş tarihler arasında yarattığı oyunculardır. Oyunda her noktanın bir değeri olduğu gibi 'Regen' dediğimiz olayında ülkesel bir değeri var. 7 ülkenin ardından 8. sırada bulunuyoruz Türkiye olarak, yani bu en iyi genç yetenekleri ( oyunun yarattığı ) çıkaran 10 ülke arasındayız. Oyunun yarattığı oyuncular ile reelde ortaya çıkan genç oyuncuların potansiyeli arasında paralel bir bağ vardır bu unutulmamalıdır.

En iyi Regen'i nasıl bulabilirim ?

Scoutlarınızın özellikleri açıldığında sağ alt köşede ülkeler hakkında birikimleri mevcuttur, hangi ülkenin barı full veya full'e yakın ise personelinizi o ülkeye atayın, böylelikle potansiyelli oyuncuları bulma şansı daha yüksektir.

KENDİ ÖNERDİĞİM OYUNCULAR :

Guido Vadala : Tam bir on numaradır . minimum 4-5 özelliği 20'yi buluyor.

Fernando Quintero : Porto'nun genç yıldızıdır. Paraya bakmayın sadece almaya bakın.

Borja Bellon : İyi bir ofansif bektir. Barca alt yapısından alabiliyorsanız kaçırmayın.

Doria : Brezilya liginin avrupaya gidene kadar en iyi stoperi seçilir her sene, üstünden büyük paralar kazanabilirsiniz.

Alex Telles : Potansiyeli 4 yıldızdır, takıma yaptığı asist katkısı muazzamdır.

Philippe Huck : 96'lı Alman panzeri. Oyunu iki yönü ile oynayan bir oyuncudur. Penaltı kullanma , serbest vuruş ve özel yetenek gibi özellikleri 20'dir. 4,5yıldız potansiyelli.

Mateo Tomac : Hırvat Stoper. Markaj ve pozisyon alma özellikleri kayde değer bir şekilde artar.

Luca Salazar : Arjantin milli takımının çok yönlü oyuncusu, ben savunmaya kullanıyorum. 2000'li.

Carl Poveda : Kaleci. 98'doğumlu.



7 Şubat 2014 Cuma

SEN TARİH YAZDIN BİZ SENİ YAZIYORUZ



                                           SAĞ AYAĞINA 500 SAYFA ROMAN YAZILIR,
                         VE SON PARAGRAFINA ''SOLAKTI'' EKLENİR,NOKTA KOYULUR.

2 Ocak 2014 Perşembe

TARAFTARDAN KAPTANA


"Sen ortadasın. Sanki her şey senin etrafında. Sen öndesin ve kalan her şey sadece fon sana. Sadece bir kaptan var."

24 Aralık 2013 Salı

TOTTİ'NİN EFSANE AYARI

Bildiğimiz gibi şehir efsanesi olan Francesco Totti, Lazio'lu oyunculara saha içinde verdiği ayarlar yetmiyor, artık şehirde lazio fanlarına ayar vermeye başlamış..


Bkz: 
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/87309/francesco-totti-balkondaki-lazio-taraftarina-ayar-vermek

1 Aralık 2013 Pazar

Buffon'dan Totti'ye..

"Sevgili Francesco, İtalya futbolunda tarih yazdın. Serie A'da 20 yıl mükemmel bir başarı. Hala Roma-Foggia maçında attığın ilk gol hafızamda.
Biz arkadaşız ve seni ne kadar önemsediğimi bilirsin. U-15 Milli takımına beraber başlamıştık. Milli takımda birlikte muhteşem yıllar yaşadık ve Serie A'da rakip olmaya devam ediyoruz. Arkadaşlığımızı unutup bir şampiyon gibi bana birçok gol attın. (Kesin bir sayı verecek olursam 10) Maçların bitiş düdüğünden sonra ise birbirimize hep gülümsedik. Penaltını kurtardığım zaman bile üzüldüm.
Çok şanslı bir jenerasyondan geliyoruz. 30 yaşını geçtikten sonra her sezon 7 yıl gibi geliyor ancak sen bir türlü yaşlanmak bilmedin.
Sen sadece İtalya futbolunda tarih yazmadın. Şimdi ve yakın gelecekte de yazmaya devam edeceksin. Asla şüphe duyulmayacak bir futbolcusun. Bana göre her zaman tam bir İtalyan oldun. Kucak dolusu sevgiler, arkadaşın Gigi."

24 Kasım 2013 Pazar

DÖNÜM NOKTASI

Türkiye'de Galatasaray'ın arayı iyice açacağı ya da yeni bir Fatih Terim dönemini beklemeye mecbur kalacağımız sürece yaklaşmaktayız.
Bu süreci tetikleyecek iki husus var. Birincisi, yabancı kuralındaki nihai karar ve bu kararın Galatasaray lehine sonuçlanması ikincisi ise Roberto Mancini'nin ocak ayında yapılacak olan değişikliklerden sonra (Gelen-Giden Transferler,Avrupa kupası
vaziyeti) süreci nasıl idare edeceği.

Mantıklı düşünürsek mutlaka bir şeylerin değişeceğini tahmin edebiliriz. Geriye döndüğümüzde hiçbir şey değişmesede mutlaka takviye yapılacaktır. Sonrasında Galatasaray'ın lig dominasyon ihtimali açıkcası avrupadan elendiği zamana göre değişir ki, dürüst olmak gerekirse takımın potansiyeli CL yarı finali görebilir ama biz sadece takımda bulunan potansiyelden bahsediyoruz, önemli olan bu potansiyele erişebilmek sadece biraz zamana ihtiyaç var Mancini bunun için uygun bir teknik adam. Bir kaza olup Avrupa liginde devam edilmesi halinde bugünkü grup mücadelesi veren takımların performansına baktığımızda Galatasaray, Türkiye'nin 3. Avrupa kupasını alıp gelir. Asıl önemli olan ise takımın ocak ayından sonra kazandığı dinamiğin bozulmaması. Mancini'nin takıma kattığı bir ivme olduğunu inkar etmek için bu renkleri sevmiyor olmak lazım. Ama mesele 3-5 maç üst üste kazanmak değil, devamlılık..
Bu ivmenin kaybedilmemesi durumunda, Roberto Mancini sanılanın aksine Terim'in ve Luce'nin koltuğuna oturacaktır. Avrupada büyük işler beklemeksizin 9 puanlık farkı kapatıp şampiyon olursa Galatasaray, Mancini'nin türk futbolunda 'benim de adım var' dememesi için bir neden kalacağını sanmıyorum.

30 Eylül 2013 Pazartesi

Mancini'nin Galatasaray'ı

Fatih Terim'in gidişinden sonra boşalan koltuğa kimin oturacağı merak konusuydu, ancak eylül-ekim ayı itibari ile teknik adam havuzunda takıma uygun çalıştırıcı bulmak elbette sıkıntılı bir süreç olduğu bilinir. Adaylar arasında tercih; Athletic ile UEFA finali yaşayan ve La Liga gibi zor bir ligde başarı yakalamış Bielsa ile 12 senelik teknik adamlık kariyerine 12 kupa sığdırmış, ortalama her sezon takımına bir kupa kazandırmış Roberto Mancini arasında tercih yapılacaktı, nitekim yönetim Mancini tarafında karar kıldı.


Futbolculuğunda Sampdoria efsanesi olan Mancini'nin İstanbul'a gelmeden İnter, Manchester City gibi takımları çalıştırması taraftar ve kulübümüz için büyük avantaj çünkü; 12 sene taze bir süreç ve çaylak teknik adamlar kalfalıktan ustalığa terfi etmek için sürekli kulüp değiştirirler. En büyük şansımız, Mancini'nin buraya 'Tecrübe' sıfatını almış olarak gelmesidir.


İtalyan Futbol Akademisi,Coverciano'da eğitim alan Mancini taktiksel zekası ve savunma bilgisinin neredeyse tamamını bu özel okulda almıştır. Günümüze baktığımızda Prandelli, Benitez, Ancelotti ve en büyük ürün Arrigo Sacchi (Van basten, gullit, rijkaard'ı Milan'a dahil eden teknik adam) gibi çalıştırıcılar eğitimlerini Coverciano'da tamamlamıştır. Okulun genel mantığı; Pozisyon alma, Zamanlama, Savunma yerleşimi ve 4-4-2'nin 4-4 dikdörtgeninin savunma ağırlıklı olmasıdır. Zaman geçtikçe Mancini bu mantıktan farklılık göstererek 4-4-2 de orta 4lünün kenar oyuncuları genellikle göbekten devşirme oyunculardan oluşturmuştu, bunu şöyle açarsak; David Silva'yı Sol kanatta Samir Nasri'yi Sağ kanat çizgisinde oynattı. Taktiksel zekası, kanat oyuncularının içeri penetre eden, adam eksiltebilen ve düz kanat oyuncularına pek şans vermediği yönünde olduğunu görebiliyoruz. Fatih Terim'in istediği Bruma'nın bu formasyonda forma giymesi belki sıkıntı yaratabilir ancak Amrabat yüksek ihtimal sezon sonu veya ara transfer döneminde ayrılacaktır. Şöylede düşünülebilir; Bruma ve Amrabat gibi çizgi futbolcularını merkez oyuncu profiline devşirme yöntemini kullanarak oyunculara şans verebilir, nitekim City'de kanat oyuncusu olan James Milner'ı zamanla Gareth Barry'nin yanına sokularak daha çok merkezi çoklayıp 4-4ün dikdörtgenini böyle oluşturduğunu gördük.Tabi ki bir çok formül mevcut ama öngörülen taktik böyle olması bekleniyor.


Roberto Mancini, Galatasaray'ın efektif iki liberosunu bozmadan oyun kurgusunu şekillendirmesini beklemek doğru olur. Ayağında top tutabilen,saha görüşü muazzam ve 'Gezici' olarak nitelendirdiğimiz Selçuk İnan'dan vazgeçmeyecektir. Yanında kuvvetli,tekniği yüksek ve mücadeleci ön libero Felipe Melo kurgunun temel ögeleri. Oyun içinde 4-4-2 ile başlayıp gidişata göre, orta sahanın ofansif oyuncusunu orta dörtlünün önüne atmayı seven teknik adam için Wesley Sneijder bulunmaz hint kumaşı. Çift forvette şimdiye kadar sıkıntı çekmeyen Mancini geriyi daha sağlam tutmayı da deneyebilir bunun için Burak Yılmaz'a kulübe yolu gözükmesi olası. Bu durum Wesley Sneijder'in formunu biraz daha arttırabilir. 4-4-1-1 in forvet arkası, daha az koşan, az efor sarf eden ve performansını 90 dakikaya yayabilen bir oyuncu olması Sneijder'in, Diego Milito ile geçirdiği başarılı sezonu Drogba ile geçirmesi bizim için sürpriz olmaz.


Roberto Mancini Galatasaray'ımıza Hayırlı Olsun.
Nice Şampiyonluklara..

24 Eylül 2013 Salı

FATİH TERİM!

Fatih Terim A milli takımın başına geçtiğinden beri ortada büyük bir kaos oluştu,yönetimin güveni sarsıldı ama az da olsa hocaya güvenilmesi gerek işini adabıyla yapan ender kişilerden, bizim burda bunu tartışmak haddimiz bile değil, yaşanan kaos gerek taraftarın gerek oyuncuların fazlasıyla canını sıkmış durumda, hoca ne yapacağını çok iyi bilir,bu konu gereğinden fazla uzadı ve böyle devam ettiği sürece zarar gören takım olacaktır.

17 Eylül 2013 Salı

GALATASARAY - Real Madrid

Öncelikle, 17 Eylül akşamı gerek Pegasus tribününde gerek Güney arkasında 90 dakika susmayan taraftara helal olsun demek gerekir, yüreği büyük insanlar. Tek yürek olmak önce tribünden başlar sonra sahanın içinde tamamlanır, dakika 70 iken doğu ve batı tribün bomboş kaldı, bu insanların Galatasaraylılığı bu kadar, skor taraftarı olan insanların kombinelerini, bilet haklarını arma sevdası olan insanlara bırakması en mantıklısı, kalkıp giden insanların yatacak yeri yok, onlara sözüm bu kadar. 


Saha içine baktığımızda saatli bomba Dany idi. Geçen sene oynanan Real Madrid maçındaki gibi sahanın yıldızıydı. Böyle bir rakibe karşı doğru atletti, güzel savundu ama Selçuk İnan'ın savunma önünden top alamaması şişirme toplarla hücum yapmamıza sebep oldu ve kafalarda Fatih Terim'e sorulması gereken çok soru birikti. Bunlara kendimce cevaplar arayarak bitirdim haftayı.


1-Sabri Sarıoğlu'nun Eboue'den ne eksiği var? Bu sorunun cevabı üzülerek cümlede gizli.


2-Selçuk İnan neden çizgide oynadı? Kariyeri boyunca box to box oynamış oyuncu neden çizgiye yakın oynar, Üstelik hantal ve adam eksiltme becerileri fiziksel mücadeleye bağlı değil zihinsel. Karşı oyuncu Madrid gibi tehlikeli bir takım olduğu zaman Selçuk'un kanatta oynaması bir anlam ifade etmiyor. (bkz:Misimovic'in sol açıkta denenmesi alınan verim = sıfır.)

3-Burak Yılmaz. Konsantre 0, sahada ruh gibiydi. Pepe ve Ramos'un arasında ezildi. Drogba da çıkınca tamamen kayboldu. Lazio'ya gidememesi daha doğrusu müsade çıkmaması bunun temel sebebiyse doğrudan kulübeye alınmalı. Bir profesyonel futbolcu eğer topa küsüyorsa onun futbolculuğundan şüphe ederim.

4-Chedjou. Lille gibi bir takımda 6 sene geçirmiş ayağı düzgün deneyimli bir stoper. Neden Selçuk'un top çıkarma görevini, şişirerek değil de saha görüş yeteneğini kullanarak, ayağa paslayarak veya yerinde uzun top atarak yapmadı ?

5-Neden Engin Baytar? Cüneyt Çakır polemiğinden sonra kaybedilen oyunu dikine kurma yeteneği, topu sürekli ezmesi ve sahadaki dar görüşü uzun süre eksik oynamamıza neden oldu

6-Wesley Sneijder. Oynayan forvetlerin verimsizliği, forvet arkası oyuncusunun performansını inanılmaz derecede etkiler. geldiğinden bu yana fiziksel açıdan geliştiği bariz ortada, bir şeyler yapmaya çalıştı ama anlam ifade etmedi. 

7-Felipe Melo. Yanlış görmediysem Benzema'nın golünde asisti yapan oyuncumuzdu. Hava toplarını indirmenin kuralını futbol okullarında öğretirler; takım arkadaşının ayağına veya yenilen atakta havaya vurularak takım arkadaşlarının pozisyon almasını beklemelidir. O pozisyonda, görmeden Riera'ya oynamaya çalıştı en büyük hatayı yaptı. Geçen sene Schalke maçında kovalamadığı adam bize gol atmıştı ve suç Melo'ya aitti. Hatası ezber oynamak, Brezilyalı oyuncularda bu sorun var kimi becerir kimi beceremez.

Bu maddelerden sonra aklıma kalan son düşünceleri de sizinle paylaşıp yazıyı bitirmek istiyorum. Rakip beklerin hücumcu olmadığı Fatih Terim tarafından oyuncularımıza anlatıldı ve en büyük yanlış burda yapıldı. Sağ ve Sol bekler 2.yarı ileri geri işlediler ve dengemizi bozdular. Benzema gibi yeteneksiz forvetten gol yedik, bunlar üstünde durulması gereken hatalar. Riera bu sene top oynamadı ama çıkıp aslanlar gibi oynadı. Tecrübesiyle sol açıktan bek yaptıysak, buna neden olanlar şapkayı önlerine koyup düşünmeli. Son olarak Bruma'nın ceza sahasına kıvrılıp Lopez'in üstüne vurduğu pozisyondan sonra gösteriği tepki bu çocuğun ileride iyi işler yapacağının kanıtı. Üzerine düşülmesi gerek çok büyük yetenek. Gerekirse  kontenjanı açabilmek için Eboue kesilmeli Sabri ile başlanmalı. 17 Eylül gecesinin sonucu ortada. Ancak henüz yolun başı. Oturtmayan taşlar var. Ne olursa olsun, bu çerçeveden bakıldığında düzeleceğini düşünmek, takıma güvenmek biz Galatasaraylıların vaz geçmeyeceği bir motto.

Tüm bu sonuca rağmen, Galatasaray'ı bu turnuvada Türkiye'nin tek temsilcisi olarak izlemek, Dünya'da 165 kanalda 90 dakika yayında kalmak, herşeyi bir kenara koyduğumuzda oldukça prestijli bir event. Unutulmamalıdır ki; Galatasaray bu yolda başı dik yürüyen tek takımdır. Tek krallık Galatasaraylılıktır.

3 Temmuz 2013 Çarşamba

TOTTİİİ TOTTİİİ TOTTİİİ



Franscesco. Roma takımı ve şehriyle özdeşleşmiş "yaşayan efsane". Roma'nın "Gladyatörü", 21 yaşından beri Roma'nın kaptanı. Roma doğumlu, çocukluğundan beri Roma'lı. Çocukken Milan'dan gelen teklifi "ben Roma'da oynayacağım diyerek geri çevirdi. "13 yaşında Roma'ya imza attı. Eski Roma Tanrılar'ını aratmayacak kadarda yakışıklı. E insan bu kadar yakışıklı olunca Totti dediğimizde aklımıza "Futbolu, Roma ve özel hayatı" geliyor. Futboluna diyecek söz yok. Hani bir tabir vardır ya "durarak oynamak", işte Totti durarak oynuyor ama mucizeler yaratıyor. Muhteşem oynuyor. Günümüz futbolunda kaybolmaya yüz tutmuş "forvet arkası" ya da "10 numara" mevkisinin son ve en güzel örneklerinden. Roma şehrine ve takımına olan aşkını duymayan yoktur herhalde. Bazı sözler hem Roma'ya aşkını hemde özel hayatını ne de güzel özetlemiş: "Bensiz Roma, hayat kadını olmayan genel eve benzer." ya da "Bir gecede 6 kızla dışarı çıktım. Hepsini birbiriyle aldattım ama Roma'yı asla aldatmadım." 

İşte böyle bir oyuncu Francesco Totti. İnsan ne zaman izlese her seferinde bir zaman gelipte bırakacağını düşününce fena oluyor. Ama biz şimdilik tadını çıkaralım ve değerini bilelim. 

(Via TribünDergi)