24 Kasım 2013 Pazar

DÖNÜM NOKTASI

Türkiye'de Galatasaray'ın arayı iyice açacağı ya da yeni bir Fatih Terim dönemini beklemeye mecbur kalacağımız sürece yaklaşmaktayız.
Bu süreci tetikleyecek iki husus var. Birincisi, yabancı kuralındaki nihai karar ve bu kararın Galatasaray lehine sonuçlanması ikincisi ise Roberto Mancini'nin ocak ayında yapılacak olan değişikliklerden sonra (Gelen-Giden Transferler,Avrupa kupası
vaziyeti) süreci nasıl idare edeceği.

Mantıklı düşünürsek mutlaka bir şeylerin değişeceğini tahmin edebiliriz. Geriye döndüğümüzde hiçbir şey değişmesede mutlaka takviye yapılacaktır. Sonrasında Galatasaray'ın lig dominasyon ihtimali açıkcası avrupadan elendiği zamana göre değişir ki, dürüst olmak gerekirse takımın potansiyeli CL yarı finali görebilir ama biz sadece takımda bulunan potansiyelden bahsediyoruz, önemli olan bu potansiyele erişebilmek sadece biraz zamana ihtiyaç var Mancini bunun için uygun bir teknik adam. Bir kaza olup Avrupa liginde devam edilmesi halinde bugünkü grup mücadelesi veren takımların performansına baktığımızda Galatasaray, Türkiye'nin 3. Avrupa kupasını alıp gelir. Asıl önemli olan ise takımın ocak ayından sonra kazandığı dinamiğin bozulmaması. Mancini'nin takıma kattığı bir ivme olduğunu inkar etmek için bu renkleri sevmiyor olmak lazım. Ama mesele 3-5 maç üst üste kazanmak değil, devamlılık..
Bu ivmenin kaybedilmemesi durumunda, Roberto Mancini sanılanın aksine Terim'in ve Luce'nin koltuğuna oturacaktır. Avrupada büyük işler beklemeksizin 9 puanlık farkı kapatıp şampiyon olursa Galatasaray, Mancini'nin türk futbolunda 'benim de adım var' dememesi için bir neden kalacağını sanmıyorum.